31 Ekim 2007 Çarşamba
O şarkı olmasa...
30 Ekim 2007 Salı
Geçen hafta
Bu arada Elif' de ufak çaplı değişimler var. Minik meleğim bir ara geliyor bir huysuzlaşıyor bir huysuzlaşıyor o öyle huysuzlaşınca annemler de kaçacak delik aradılar. Galiba Elif benimle yalnız kalmaya çok alıştı. İnşallah huy edinmeden üzerinden atar. Birde annem benim 1 saatlik alışveriş kaçamağımda Elif' i emziğe alıştırmış, eve bir geldim Elif' in ağzında emzik cuk cuk emiyor. Hem iyi oldu hemde... korkuyorum. Elif doğmadan önce araştırmaya başlamıştım acaba vermeli mi , vermemeli mi? diye. Elif' i en az 1 sene emzirmek istiyorum acaba emzik etkiler mi hala kesin bir bilgi bulamadım. (Verilebilir çünkü bebek parmak emme gibi olumsuz davranışları kazanmaz, emzik yaşı bittiğinde rahat edilir, verilmemeli çünkü anne sütü alım süresini azaltabiliyor, bunlar ilk aklıma gelen bilgiler şimdi gelde karar ver.) Hafta sonu doktora gidecez (inş...) o zaman birde doktorumuzun fikrini alacam. Bu zamana kadar sorma gereği duymamıştım çünkü vermiyordum. Şimdi hafta sonuna kadar idare edecez.
22 Ekim 2007 Pazartesi
Bir mecikmek tanesi kadarken ne kadar hızla büyüdü. Şimdi gözümün önünde hergün biraz daha hızlı büyüyor. Hergün yeni bir şeyi keşfediyor hayata dair. Kendi dilince bize kendi dünyasından bişeyler anlatıyor. Korkuyorum onun bu kadar hızla keşfettiği bir dünyada ona yetemekten, bu en verimli dönemi kaçırmaktan.
Aldığımız tekmele ve oyna halısı cumartesi günü geldi. Elif' i içine koyduğumda bir süre çevresine bakındı sonra ben içindekileri ona anlatmaya başladım, bir süre de konuşarak oynadık sonra gözlerimi dolduran o muhteşem şey oldu. Elif çevresini inceleyen gözlerle bişeyler anlatmaya başladı, küçük küçük ama uzun uzun muhabbet etti oyuncaklarıyla. Kendime iyi ki almışım dedim, üstelik tam vaktinde. Akşam eşim geldiğin de o da hayret etti "baya baya anlatıyor" dedi. ( Bizi ne çok mutlu ettin Elif )
Elif' in üzerinde olumlu etkisinin olduğunu düşündüğüm bir diğer şeyde Burçin Büke' nin bebekler için hazırladığı Mozart' ın seçmelerinden oluşan albüm. Hamileliğimde ara ara dinlediğim bu albümü şimdi Elif oynarken çalıyorum. Bu arada oyun halısınında 10 dklık bir mozart müziği var.
*********************************************************************************************************************************************************************
Anne olmanın ne demek olduğunu bilselerdi...
Onlarca annenin yavrusunun vatan uğruna şehit olduğu şu günlerde dedim ki kendi kendime bu savaşları çıkaranlar bu canlara kıyanlar anne olmanın ne demek olduğunu bir bilselerdi. Ne silah olurdu, ne savaş olurdu dünyada. Kolay değil anne olmak, canından, kanından bir cana hayat vermek. Acı çekmek, uykusuz kalmak ve sonra bir gülücükle unutmak çeklilen tüm sıkıntıları. Yine de suç bizde annelerde. Almayın işte çocuklarınıza silah, onların içlerine sevgi koyun. Dini, dili ne diye bakmadan sevmeyi öğretin. Ayrımcılık kime ne kazandırdı ki, bizden sonrakilere kazandırsın. Savaşları anneler bitirir unutmayın.
*********************************************************************************************************************************************************************
20 Ekim 2007 Cumartesi
Tv proğramı önerisi
19 Ekim 2007 Cuma
Ne dersiniz?
18 Ekim 2007 Perşembe
Elif' in dönencesine nasıl adaptör taktığımıza gelince; babam pil bölümüne önce bir kablo bağlantısı yapmış (sanırım leyim mak. falan gerekiyor) sonra da Adaptörün kablosuyla bu kabloyu birbirine bağlamış. Son olarak adaptörün voltajınıda dönencemizi çalıştırcak ayara getirdik (7.5 volt) yeterli geldi. Yalnız bu işin elektrik konusunda profesyonel olmayan biri için zor ve tehlikeli olabileceğini düşünüyorum, onun için işi ustasına bırakın derim. Birde kullanırken kablonun bebeğinizin dokunamayacağı bir şekilde yerleştirin.
Bebeklerdeki pişik için bir önerim olacak. Elif' in doktoru hastane çıkşında bir reçete vermişti bunları bunları kullanın diye, o reçetede pişik kremi olarakda A+D pişik önleyici krem vardı. Uzun bir süre bu kremi kullandım ama yinede Elif' in pişiği oldu. Doktorumuzu aradım ne yapabileceğimi öğrenmek için, amacım fazla yayılmadan önüne geçebilmekti. Bu kezde A+D nin pişik kremini kullanmamı tavsiye etti. 1 hafta sonunda pekte etkili olmadığını gördüm ve farklı krem arayışlarına girdim. Krem araken daha doğal bir çözüm buldum Zeytinyağı, sürdükten 1 gün sonra iyileşmeye başladı. Hala zeytinyağı kullanıyorum ve gerçekten oldukça memnunum. Tavsiyem şudur ki en güzeli, en doğalı. Elif doğmadan önce aldığım chicco' nun pişik kremi ve A+D leri sadece çantamda taşıyorum ve dışarda olduğumuzda idareten sürüyorum.
NOT//Annanemin' de zeytinyağının içine sarı kantoron otu koyarak, dinlendirmesi geldi. Bu yağın yaraların çabuk iyileşmesini sağladığını söylerdi.
16 Ekim 2007 Salı
Dönencemiz
12 Ekim 2007 Cuma
11 Ekim 2007 Perşembe
Aşı, önemli bir mevzu !
Bende tüm anneler gibi yapacaklarımı, yazacaklarımı unutmaya başladım. Ordan oraya koşturmaktan yada tüm işler bitiğin de beninde tükenmiş olmam sebebiyle, ama alıştım kafaya da takmıyorum herşey olduğu kadar diyip geçiyorum. Daha önce sağlık ocağından aradıklarından bahsetmiştim. Birkaç blogda da aşılar için sağlık ocağına giden aileleri okuyunca bizde bir gidip bakalım duruma göre karar veririz diye düşündüm sonuçta hastaneden daha yakın sağlık ocağı. Bir yandan da işi bayram öncesi garantiye almak için kendi doktorumuzdan bugün için randevu aldım. Aşıların zamanını geçirmeye çok dikkat ediyorum, hatta gereğinden fazla titizleniyorum. Elif 13 Ağustos' da doğmuştu yani tam 2 aylık olduğunda bayram tatili için şehir dışına çıkma ihtimalimiz var. Bende aman ne olur ne olmaz diyerek yola çıkmadan yaptırayım dedim. Karşılaştığımız ilk problem sağlık ocağının 2. katta olması bebekli bir anne için oldukça sıkıcı bir durum ( bir yandan da bir sağlık ocağının 2. katta olmasının ne derece doğru olduğunu düşündüm) ikinci problem ilkinden daha önemli bir hususta bebek aşı odasının çeşitli hastalıklara bakan muayenehanelerle aynı katta olması böyle bir durumda bebeğimi orda daha fazla tutamazdım hemen çıktık. Sonra biraz daha uzakta başka bir sağlık ocağına gittik ( o da 2. katta) orası biraz daha düzenliydi. Aşı için dolu dolu 2 aylık olması lazımmış dolayısıyla aşımızı olmadık. Topuk kanının 2. si alınması lazımmış onu aldırdık ama bir daha sağlık ocağına gitmem sanırım yada daha iyi bir sağlık ocağı bulmalı. Verem aşısından sonra ateşi falan çıkarsa diye ateş ölçer aldık dün, evdekinin dilinden ben anlamadım onun için dijital aldım. Hoş doktorlar klasik ateş ölçerin en iyisi olduğunu söylüyor birde bunu deneyelim sonuçları yazarım. Bu arada aşıyı yaptırmadan önce internetten biraz daha araştırayım diyorum, bakalım sonra nelere dikkat etmemiz gerekecek.
9 Ekim 2007 Salı
7 Ekim 2007 Pazar
5 Ekim 2007 Cuma
3 Ekim 2007 Çarşamba
2 Ekim 2007 Salı
Biraz öncede Nilüfer' in anneyiz.biz için yazdığı yazıyı okudum bir yandan kendi kardeşimi düşündüm bir yandan Elif' i o da bir gün abla olacak. Ben ne yaşadımsa ne hissettimse o da birgün öyle hissedecek yeri gelecek kardeşinin bir damla göz yaşı için canını vermek isteyecek yeri gelecek bir kaşık suda onu boğmak isteyecek yinede hep kardeşlerini çok sevecek, bu sevgiyi içinden atamayacak. Çünkü abla olmak böyle bişey işte.