Kanaviçeden uğur böcekli mutfak saati yapmıştım, baktıkça o kadar da içime sinmiyordu, bu yüzden resmini hiç koymadım. Geçen gün onun yerine yenisini yapayım dedim. Aldım elime iğneyi, ipliği.
Bu aralar öyle pek örnekten bakıp işleyecek halim yok. Bir Elif' e bak, bir işe bak takip etmesi çok zor oluyor. Bu yüzden kendi yaratıcılığımı kullanıp bişeyler yapmaya çalışıyorum.
Ne yapayım, ne yapayım diye düşünürken La Cucina yazayım dedim. İtalyanca aşk mutfağı demek. Çok zaman önce okuduğum sadece ismini ve kapak tasarımını beğendiğim bir kitabın adı.
La cucina yazısını yazarken aklıma daha önce yabancı el işi sitelerinde gördüğüm işlemesi basit ama görüntüsü hoş bir işleme tekniği geldi. Bu seferde La cucina yazısına uygun olarak bu işden bir örnek aramaya başladım. Şansım yaver gitti de bir, iki aramada buldum. Onu da işledim. Bu kez yan tarfında bir eksik var gibi geldi. Ne yapayım derken annemin kek tarifi geldi aklıma, habire defterden bakıp yapıyordum. Bari elimin altında gözümün önünde olsun dedim ve onu işlemeye karar verdim. Tabiiii olmayan italyancamla çat pat. Oldumu olmadı mı bilmiyorum, olmuştur her halde? Olmadıysa da canım sağ olsun bilen biri öğretir belki.
Şimdi madem italyancan yok ne demeye italyanca yazdın diyebilirsiniz. Bunun iki nedeni var. Biri; küçükken bizim mutfak masasının üstünde baharatlık vardı, küçük küçük şişeler üstlerinde baharatların ismi ( ingilizce) yazılıydı. Okumayı öğrendikten sonra kardeşimle çiğne çiğne bitiremediğimiz yemekleri yerken hep onları hecelerdik, arada baharatların ingilizcesini de öğrenmiş olduk. burdan yola çıkarsak belki bir iki kelime italyancam olur dedim. İkincisi ise; mutfağın dili olsa italyanca konuşurdu diye düşünüyor olmam.
Peki ne olacak bu diye merak eden olduysa hemen söyliyim. Dikiş makinası alıp, dikiş dikmeyi öğrendiğim gün mutfak önlüğünün önüne aplika olacak. Tabi o zaman kadar sabredip anneme yada halama rica etmezsem :))
Bu arada bu işi işlerken habire iğneyi nereye koyacağımı şaşırdım durdum. Meğer ne çok ihtiyacım varmış bir iğnedenliğe. Daha önce annaneme ve halama yapmıştım ama kendime neden yapmadım bilmiyorum. İşte birde ihtiyaçtan iğnedenlik yaptım kendime. Basit bir örnek ama ortasına koyduğum swarovski taş ve aynı renk püskülle bence güzel oldu. Bunu yapaken aklıma gelen yeni fikirleri hangi ara yapacam bilmiyorum.
Zaten böyle işler yaparken aklıma gelen yeni fikirler yok muuu? hani derler ya bulgurluya gelin mi gidecen, o misal işliyorum da işliyorum.
Haftasonu benim malzeme cennetime yani Semih Yener' e gittik ve ben yine kendimi kaybettim. Bana uzunca bir süre gidecek kadar çok etamin kumaş aldım hani işle işle bitmez. Birde tv' de görüp kendi kendime yapmaya çlıştığım brezilya nakışının iplerinden de aldım. Eve döndükten ve Elif' i uyuttuktan sonra hobi dolabımı düzenlerken ne kadar mutlu ve huzurlu olduğumu tahmin bile edemezsiniz.
Eksikler bitti mi ne yazık ki hayır bir ara İngiliz keteni arayacağım, yapacaklarım süprizzzz...